
Unseen Emotional experience nedir?
Unseen Emotioneel Experience, Beyoğlu’na dair kişisel, duyusal ve duygusal deneyimleri toplayan interaktif bir platformdur. Geleneksel kentsel çalışmaları aşarak, insanların şehri nasıl hissettiğine ve algıladığına odaklanan alternatif bir haritalama projesidir.
Statik haritalar ve nesnel veriler yerine, bu proje duygu, anı ve etkileşimlerin görünmez katmanlarını yakalayan öznel bir atlas yaratır. Farklı bireylerin deneyimlerini bir araya getirerek, Beyoğlu’nun zıtlıklarını, gerilimlerini ve akışkan kimliklerini gözler önüne sermeyi amaçlar.
Bu platform, bölge sakinlerini, ziyaretçileri, sanatçıları ve düşünürleri kendi hikâyelerini ve düşüncelerini paylaşmaya davet ederek şehrin duygusal manzarasını görünür kılmayı hedefliyor.
Duygusal deneyim & duyular: Şehri hissetmek
Duyularımız, duygularımızla derinden bağlantılıdır—kokladığımız, duyduğumuz, gördüğümüz ve dokunduğumuz şeyler, bir yeri nasıl deneyimlediğimizi şekillendirir. Beyoğlu sadece bir semt değil; keşfedilmeyi bekleyen görünmez anılar, hisler ve duygular bütünüdür.
Duyusal deneyimleriniz aracılığıyla, bu yaşayan duygusal haritanın bir parçası oluyorsunuz.

Duyular
Koku & Hafiza
Kokular bizi unutulmuş anlara götürebilir. Simit fırınının tatlı kokusu, Boğaz’ın nemli havası… Bu kokular size ne hissettiriyor? Çocukluk anıları mı, nostalji mi, yoksa tanıdık olmayan bir his mi?
Ses & Duygu
Sesler neşe, özlem veya huzursuzluk uyandırabilir. Tramvayın ritmik sesi, bir araya gelen dostların kahkahaları, uzaktan yankılanan ezan—her sesin bir hikâyesi var. Bu sesler sizde hangi duyguları tetikliyor?
Görsellik & Anlam
Beyoğlu’nun her köşesi görsel bir anı taşır. Eski ahşap bir balkona düşen bir gölge, yanıp sönen neon tabelalar, Haliç’in ışık oyunları—bu imgeler şehri nasıl algılamanızı sağlıyor? Size huzur, heyecan veya kayıp hissi mi veriyor?
Dokunma & Bağlantı
Yıpranmış Arnavut kaldırımları, mermer bir merdivenin pürüzsüz yüzeyi, Boğaz’a bakan bir korkuluğun soğuk metali—hangi dokular bu yerle bağ kurmanızı sağlıyor? Size güç mü veriyor, küçüldüğünüzü mü hissettiriyor, yoksa aidiyet mi kazandırıyor?



